Diyetisyen Sağlık Rehberi

Sağlığımızı sürdürmek ve iyi bir yaşam kalitesi elde etmek için doğru beslenme önemlidir. Ancak bazen dengeli bir diyet yeterli olmayabilir ve bu nedenle vitamin ve mineral takviyeleri gerekebilir. İşte ne zaman ve hangi durumlarda bu takviyelerin kullanılması gerektiği hakkında önemli bilgiler:

Kilo vermede Andulasyon Terapi

Aralıklı oruç (İntermittent Fasting), son yıllarda sağlıklı yaşam ve kilo yönetimi konularında popülerlik kazanan bir beslenme yaklaşımıdır. Bu yöntem, belli bir süre boyunca yemek yeme ile yemek yememe periyodlarını sırayla takip etmeyi içerir. Aralıklı oruç, sadece kilo verme değil, aynı zamanda metabolik sağlık, insülin duyarlılığı ve yaşam kalitesi gibi birçok farklı sağlık yönünü olumlu etkileyebilir. Bu yazıda, aralıklı orucun ne olduğu, farklı varyasyonları, sağlık yararları, potansiyel riskler ve kimlerin bu yöntemi uygulaması gerektiği gibi konulara ayrıntılı bir şekilde değineceğiz.

Yaşlanma sürecini yavaşlatmak veya tersine çevirmek için uygulanan yöntemlere Yaşlanma Karşıtı (Anti-Aging) denir. Anti-Aging ile cilt dokusunun yenilenmesi, hormonların dengelenmesi, vücudun yapıtaşları ve harcı sayılan tüm unsurların normal sınırlar içinde tutulması, yaşlanmaya bağlı hastalıkların önlenmesi hedeflenir. Doğru besinleri tüketerek, hücreleri koruyabilir, yaşa bağlı hastalıkların riskini azaltabilir ve gençliğin sırrını beslenmeyle keşfedebilirsiniz.

Güneş ışığı, enerji açısından en değerli kaynaklardan biridir ve insan sağlığı üzerinde derin etkilere sahiptir. Işığın tedavi amaçlı kullanımı, insanlık tarihinin derinliklerine uzanır ve antik Mısır, Hindistan ve Yunan metinlerinde izlerine rastlanır. Görünür Işık (Visible Light) ile Görünmez Işık (Invisible Light) spektrumları arasında yer alan her bir ışık türünün, insanlar ve doğadaki tüm canlılar üzerindeki etkileri her geçen gün daha da detaylı bir şekilde anlaşılmaktadır.

Tarihin derinliklerinden beri özellikle sağlık alanında kullanılan bu mucizevi madde, Hint tıbbında kanı temizleyen bir tonik olarak kabul edilir. Ayrıca, iltihap önleyici özellikleri sayesinde yanıkların tedavisinde, kesikler ve yaraların iyileşmesinde kullanılır. Bununla birlikte, cilt problemlerine karşı sağladığı önemli katkılar nedeniyle, günümüzde banyo sabunu ve kremlerinde de kendine yer bulmaktadır.

Son dönemlerde, bireylerin değişken duygusal durumlarını fark etmeleri ve bunlarla başa çıkmaları için yeme farkındalığına gereken önemin verilmesi gerekmektedir. Buna ek olarak, bilişsel kısıtlamalar da bireylerin vücut ağırlığını ve yeme alışkanlıklarını olumsuz etkileyebilir. Özellikle günlük hayatta karşılaşılan streslerle başa çıkılamadığında ve uzun bir süre boyunca farklı diyet yöntemleri denendiğinde, yanlış beslenme alışkanlıkları ortaya çıkabilmektedir.

Günümüzde pek çok insan, farkında olmadan gıda hassasiyetleri ve intoleransları ile karşı karşıyadır. Bu durum, vücudun belirli gıdalara verdiği tepkilerin, genellikle mide-bağırsak rahatsızlıkları, cilt problemleri, baş ağrıları, yorgunluk gibi yaygın semptomlarla ortaya çıkmasıyla kendini gösterir. Eliminasyon diyeti, kişinin bu hassasiyetleri belirlemek ve sağlıklı bir yaşam için uygun gıdaları tespit etmek amacıyla kullanılan etkili bir yöntemdir.

Lipödemli bireylerde yağ birikimi, genellikle aşırı kilolu olmayan kişilerde bile görülür. Vücut şekli değişmezken, etkilenen bölgelerde cilt altında kaba, sert ve ağrılı yağ birikimi oluşur. Lipödem, genetik faktörlerin etkisiyle ortaya çıkabilir ve hormonal değişikliklerle ilişkili olabilir. Özellikle ergenlik döneminde veya hormonel değişikliklerin olduğu dönemlerde belirtiler daha belirgin hale gelebilir.

Ketojenik diyet, yüksek protein içeren bir diyet gibi algılansa da aslında öyle değildir. Karbonhidrat alımı kısıtlanırken protein alımı ise uygun seviyede tutulmaktadır.

İnsülin direnci sağlığınızı olumsuz etkileyebilen bir durumdur. Beslenme düzeninizi gözden geçirerek, sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek ve düzenli egzersiz yaparak insülin direncini yönetebilir ve diyabet riskini azaltabilirsiniz.

Er ya da geç, herkes bunu hayatının bir noktasında deneyimleyecek. Dünyadaki kadınların yüzde 90'ından biraz fazlasının sahip olduğu, neredeyse herkesi rahatsız etmesi anlamında tarafsızdır. Selülite sahip olmanın yanlış bir tarafı olmasa da, çoğumuz hoş görünmediği için ondan kurtulmak isteriz. Ancak kadınların en sık karşılaştığı güzellik sorunu olmasının yanı sıra en inatçı olanıdır.

Mide ameliyatı, kilo kaybı veya obezite tedavisi için tercih edilen bir cerrahi prosedürdür. Bu tür bir ameliyat sonrası beslenme, hastaların vücutlarının ihtiyaçlarını karşılamak ve sağlıklı bir kilo kaybı sağlamak için önemlidir. Mide ameliyatı sonrası dikkatli bir şekilde planlanmış bir diyet, ameliyat sonrası iyileşmeyi destekler, besin eksikliklerini önler ve hastaların uzun vadeli başarı elde etmesine yardımcı olur.

Andulasyon kelime anlamı olarak dalga oluşturma, dalgalanım anlamına gelen ondülasyon kelimesinden türetilmiştir. Andulasyon, biyofiziksel prensiplere dayalı yeni tedavi yöntemidir. Andulasyon terapisi, mekanik titreşim ve kızılötesi derin ışınların bir kombinasyonundan oluşan bir tedavi yöntemidir.

Gıda intoleransı ve hassasiyetleri, birçok insanın günlük yaşamını olumsuz etkileyebilen yaygın sorunlardır. Bazı insanlar belirli gıdalara karşı hassas olabilir ve bu gıdaları tükettiğinde sindirim sorunları, cilt problemleri, enerji düşüklüğü ve diğer rahatsızlıklar yaşayabilirler. Eliminasyon diyeti, bu tür sorunları olan bireyler için etkili bir tedavi ve teşhis yöntemi olarak öne çıkmaktadır

Alkali beslenme vücudunuzun asidik pH seviyelerini dengelemek ve sağlıklı bir iç çevre oluşturmak için sağlıklı bir yaklaşımdır. Alkali beslenme ile dengeli bir beslenme planı oluşturarak, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu besinleri alabilir ve optimal sağlık için gereken iç dengenin sağlanmasına yardımcı olabilirsiniz.

Gebelik ve emzirme dönemleri, bir kadının yaşamındaki en önemli dönemlerden ikisidir. Bu dönemlerde sağlıklı bir beslenme, anne ve bebek için önemli bir faktördür. Gebelik ve emzirme dönemlerinde anne vücudu artan besin ihtiyaçlarını karşılamak ve bebeğin sağlıklı gelişimini desteklemek için ekstra enerji, protein, vitamin ve mineral ihtiyacı duyar.

Kuru gıdalarda raf ömrünü kısaltan en önemli etken küflenmedir. Küf gelişimi, ağaç dallarında başlayarak bahçede ortaya çıkabilir. Hasat edildikten sonra ürünler yığınlara ayrılıp bekletildiğinde veya uygun olmayan kurutma yöntemleri kullanıldığında küf oluşumu devam edebilir.

Tiroidit, dünya çapında insanların %1-2'sine etki eden ve kadınları erkeklerden on kat daha fazla etkileyen bir durumdur. Birçok hipotiroidizm vakasına, bağışıklık sisteminin tiroid bezine saldırması ve zarar vermesi neden olur.

Bazı araştırmalar, prebiyotiklerin kan şekeri düzeylerini etkileyebileceğini ve insülin direncini azaltabileceğini göstermektedir. Bunun nedeni, prebiyotiklerin bağırsak florasını düzenleyerek ve bağırsak sağlığını iyileştirerek metabolizmayı desteklemesidir.