Yükleniyor
Ebeveynlerinden Ayrı Yaşayan Çocukların Sezgisel Yeme Diyet Kalitesi

Ebeveynlerinden Ayrı Yaşayan Çocukların Sezgisel Yeme Diyet Kalitesi

  • Ebeveynlerinden Ayrı Yaşayan Çocukların Sezgisel Yeme Diyet Kalitesi
  • Beslenmenin Önemi
  • Adölesan Döneminde Beslenme

Beslenmenin Önemi

İnsan yaşamı ilerledikçe, yemek yeme alışkanlıkları bebeklikten okul çağına kadar hızla değişmektedir. Bu gelişim sürecinde duygusal durum ile beslenme davranışı arasındaki ilişki, bilim insanları tarafından uzun bir süredir incelenmektedir. 

İnsan yaşamının devamı için temel olan beslenme ve yeme davranışı işlevi, sadece mutluluk duygusu sağlamakla kalmaz, aynı zamanda aşırı ya da yetersiz beslenme gibi benzer durumlarda ortaya çıkan sağlık sorunlarını da zaman içinde beraberinde getirebilir. Zihinsel ve duygusal faktörler de dahil olmak üzere, bireyin psikolojik özellikleri yeme alışkanlıkları ve kilo kontrolü üzerinde etkili olabilir. Bu etki sadece obez veya fazla kiloya sahip bireylerle sınırlı değildir; aynı zamanda diğer birçok kişide de gözlemlenebilir. 

Son dönemlerde, bireylerin değişken duygusal durumlarını fark etmeleri ve bunlarla başa çıkmaları için yeme farkındalığına gereken önemin verilmesi gerekmektedir. Buna ek olarak, bilişsel kısıtlamalar da bireylerin vücut ağırlığını ve yeme alışkanlıklarını olumsuz etkileyebilir. Özellikle günlük hayatta karşılaşılan streslerle başa çıkılamadığında ve uzun bir süre boyunca farklı diyet yöntemleri denendiğinde, yanlış beslenme alışkanlıkları ortaya çıkabilmektedir. 

İnsanların duygu durumu ile alakalı olan yeme davranışı “emosyonel yeme” olarak adlandırılabilir. Kişilerin duygu değişimleri sonucu besin tercihi, öğünlerin sıklaşması ve yeme miktarının değişimi arasında fizyolojik ihtiyaçlardan ayrı bir bağlantı durumu bulunmaktadır. İnsanların yeme alışkanlıklarının sevinç, öfke, üzüntü, depresyon, anksiyete ve diğer duygu durumlarına göre değişim gösterebilmektedir. 

Ancak bu ilişkiler hakkında genel bir açıklama yapmak mümkün değildir, çünkü yeme eğilimi ile duygu durumu arasındaki ilişki, bireyin kişisel özelliklerine göre değişkenlik gösterebilir. Elde edilen verilere göre, özellikle olumsuz duygular, yeme eğilimini farklı şekillerde etkileyebilir; bazı bireylerde yeme miktarında azalma olurken, bazılarında artış yaşanabilir. Yapılan bir araştırma, depresyon, sıkıntı, yorgunluk gibi durumlarda kişilerin normalden daha fazla yemeye yönlendiklerini gösterirken, gerilim, korku ve ağrı durumlarında ise besin tüketiminin normalden daha az olduğunu tespit etmiştir.

İnsan yaşamındaki en karmaşık duygusal değişimin yaşandığı aşama, adölesan dönemidir. Adölesanlık, çocukluktan yetişkinliğe geçiş evresidir. Bedensel büyüme, cinsel olgunlaşma ve daha uzun süreli psikososyal gelişim bu dönemi kapsar. 

Adölesan Döneminde Beslenme

Adölesanlar, bu dönemde mutluluk, sevgi gibi olumlu duyguların yanı sıra korku (somut nesnelerden, toplumsal ilişkilerden, kendilik algısından ve bilinmezlikten kaynaklı), fobiler (yükseklik, sosyal kaygı, kan, açık alan gibi), öfke, kaygı gibi duygusal durumları sıklıkla deneyimlerler. Sağlıklı beslenme davranışlarının öğrenilmesi ve kontrol edilmesinde, yeme farkındalığının gelişimi ve sezgisel beslenme yeteneklerinin kazanılması, özellikle beden kompozisyonu ve kilo yönetimi ile yeme alışkanlıkları bozukluklarının tedavisinde etkili bir faktör olarak öne çıkmaktadır. 

Sağlığın sürdürülmesi ve iyileştirilmesi amacıyla, obez bireylerde kilo kaybı elde edilmesi gerekmektedir. Obezite tedavisinde, sağlık profesyonelleri ilk hedef olarak diyet ve egzersiz programları ile ağırlık kaybını gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır. Bu tedavilerin uzun süreli etkilerini değerlendirirken, 'sezgisel yeme' kavramı önem kazanmaktadır. Sezgisel yeme, beslenme yönergelerinin belirlenmesinde fizyolojik açlık ve doygunluk sinyallerine dayalı olarak hareket etme ilkesini temsil eder ve zihinsel ve fiziksel iyilikle ilişkilendirilmektedir. 

Yeme alışkanlıklarına verilen önemin artırılması, tüketilen besinlerin duygusal etkilere karşı hassasiyetinin azaltılması yoluyla daha sağlıklı besin seçimleri yapmanın önemini vurgulamaktadır.

Duygusal yoksunluk yaşayan, ebeveynlerinden ayrı kalan ve sağlıklı aile ortamından uzak kalan çocuklar, kilo sorunları, intihar düşünceleri, kendine ve başkalarına zarar verme eğilimleri gibi zorlayıcı durumlarla karşılaştıklarında, içlerindeki boşluğu manevi olarak doldurma amacıyla yeme davranışına ağırlık verme eğilimi gösterebilirler. Ancak bu tür bir çaba, derinlemesine kök salmış bir problemin yüzeyini, sadece bazı geçici çözümlerle örtmeye çalışmaktan başka bir şey değildir.

2021 yılında Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme Bilimleri Anabilim Dalı'nda gerçekleştirdiğim lisans tez çalışması, ebeveynlerinden ayrı yaşayan ve sezgisel / duygusal yeme bozukluğu yaşayan çocuklarla ilgili önemli sonuçlara ulaşmama imkan sağladı. Elde ettiğim sonuçlar, bu özel grup içindeki beslenme alışkanlıklarının ve psikolojik durumunun derinlemesine anlaşılmasına katkı sağlamaktadır. Sonuçlar şu şekilde: 

  • Bir toplumun sürekli sağlıklı bir şekilde var olabilmesi, toplumun temel unsuru olan çocuklarımızın varlığına bağlıdır.
  • Çocuklarımızın hem fiziksel hem de ruhsal sağlığını korumak, düzenli ve sağlıklı bir beslenme alışkanlığına sahip olmalarına bağlıdır.
  • Doğru ve dengeli beslenme, sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve pozitif yeme davranışlarına dayanır.

Bu bağlamda; 

  • Ruh ve beden sağlığının oluşumunda en temel etkenlerden biri olan aile ve aile içi eğitimin yetersiz olduğu durumlarda, çocuklar arasında yeme bozukluklarının daha sık görülebileceği bir risk taşıyabilir.
  • Bu riskin engellenemediği durumlarında, daha geniş çaplı toplumsal sorunların da ortaya çıkabileceği bir gerçektir.
  • Özellikle yeme bozukluklarına karşı yüksek risk taşıyan çocukların, ilgili kuruluşlarda, okullarda ve aile hekimliklerinde, temel eğitimleri alırken, aynı zamanda aile bireyleri için çocuk eğitimi konusunda bilgi eksikliğinin giderilmesine yardımcı olabilecek uzman diyetisyenlerin sayısının artırılması, bireysel ve toplumsal anlamda olumlu sonuçlar doğurabilir

Bu makaleyi yazmış olan, Uzm. Dyt. Zübeyde Semiz için randevu oluşturun veya bu makale hakkında daha fazla bilgi edinin.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
Bu Sağlık Rehberini Paylaşın
MAKALE YAZARI

Uzm. Dyt. Zübeyde Semiz Yazılarını İncele

Plastik ve Estetik Cerrahi Hizmetleri

Kategoriler
Devamını Göster
İçeriği Kısalt
İlgili Diğer Makaleler
Devamını Göster
İçeriği Kısalt