9 Soruda Çocuklarda Solunum Yolu Alerjileri

1.Alerjik hastalıkların bu kadar artışının nedeni nedir?

Alerjik hastalıkların neden bu kadar yaygınlaştığına dair birkaç sebep bulunmaktadır. Alerji, bağışıklık sisteminin normalde tepki göstermemesi gereken proteinlere karşı aşırı tepki vermesi sonucunda ortaya çıkar. Günümüz şartlarında, sağlıklı ve doğal yaşamdan giderek uzaklaştığımız düşünüldüğünde, bağışıklık sisteminin aşırı tepki verme eğilimi göstermesi şaşırtıcı değildir. Kırsal yaşamdan şehir hayatına olan göç, sağlıksız ve işlenmiş gıdalar, hava kirliliği, stres dolu yaşam tarzı, kimyasal içerikli ürünlerin artan kullanımı gibi faktörler, alerjik hastalıkların artmasına katkıda bulunan sadece birkaç etkendir.

2.Günümüzde pandemi ve mevsim itibariyle soğuk algınlığı ve enfeksiyonlar da oldukça sık. Ne zaman alerji düşünelim? Soğuk algınlığı mı, alerjik nezle mi?

Günümüzde, pandemi ve mevsimsel faktörlere bağlı olarak soğuk algınlığı ve enfeksiyonlar oldukça yaygın hale gelmiştir. Ancak hangi durumda alerji düşünmemiz gerektiği konusunda belirli ipuçları bulunmaktadır. Enfeksiyon şüphesi uyandıran durumlar arasında şunlar vardır:

• Halsizlik ve kırgınlık hissi
• Ateşin yükselmesi
• Kas ağrıları
• Şiddetli boğaz ağrısı Bu belirtiler enfeksiyon düşündürebilecek önemli faktörlerdir.

Öte yandan, alerjik nezle düşünmemiz gereken durumlar da şunlardır:

• Uzun süren burun tıkanıklığı
• Ardı ardına gelen hapşırma nöbetleri
• Burun kaşıntısıyla birlikte görülen berrak burun akıntısı
• Gözlerde sulanma ve kaşıntı hissi Bu belirtiler alerjiye işaret edebilecek önemli bulgulardır.

Ancak, her zaman hatırlanması gereken nokta, kesin değerlendirmenin bir uzman hekim tarafından yapılmasıdır. Doktorun muayene ve değerlendirme yapması en doğru yol olacaktır.

3.Hangi öksürükte alerji düşünmeliyiz?

Öksürük durumunda alerjiyi düşünmemiz gereken belirtiler şunlardır:

• Uzun süren öksürük
• Geceleyin gündüze kıyasla daha sık olan öksürük
• Özellikle egzersiz yapmak, ağlamak veya gülmek gibi durumlarla artan öksürük

Ayrıca, öksürükle birlikte görülen uzun süren burun tıkanıklığı, kaşıntı ve tekrarlayan hapşırma şikayetleri varsa, alerji mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.

Ancak yine de, kesin bir tanı ve değerlendirme için uzman bir hekimin görüşüne başvurmak önemlidir.

4.Kreşin ilk yılında çocuklar çok sık hastalanıyorlar, bu çocuklar için öneriniz nedir?

Kreşe gönderilen çocuklarda, öncelikle doğal ve dengeli beslenmenin sağlanması önemlidir. Ayrıca uyku süresi ve kalitesinin yeterli olduğundan emin olunmalıdır. Çocuklar evden ilk kez dışarı çıkıp kalabalık ortamlara girdiklerinde, bağışıklık sistemi birçok enfeksiyon etkeniyle karşılaşır. Bu durumda bağışıklık sisteminin normalden daha fazla hastalıkla mücadele etmesi beklenir. Ancak bazı çocuklar, alerjik genetik yapılara veya bağışıklık sistemi eksikliklerine sahip olabilir ve bu nedenle bu süreci daha zorlu bir şekilde deneyimleyebilirler. Bu nedenle alerjik hastalıklar ve bağışıklık sistemi açısından değerlendirilmeleri önemlidir.

Aşağıdaki durumlarda olan çocuklar özellikle dikkate alınmalıdır:

• Sık sık antibiyotik kullanmak zorunda olan çocuklar
• Uzun süren öksürük olmadan nezleyi atlatamayan çocuklar
• Alt solunum yolu sorunları yaşayan çocuklar
• Hastalık nedeniyle okula düzenli olarak devamsızlık yaşayan çocuklar

Bu uygun hasta grubundaki çocuklar için gerekli koruyucu tedavilerin sağlanması, sık antibiyotik kullanımını engelleyebilir. Koruyucu tedavilerle, bölünen ve sağlıksız seyreden okul sürecinin de düzeltilmesi sağlanır.

5.Alerji tanısını nasıl koyuyorsunuz?

Öncelikle, hastanın öyküsü çok değerli bilgiler içermektedir. Muayene sırasında burun ve akciğer bulguları da tanıya ışık tutabilir. Alerji deri testleri ise alerjinin neyle ilişkili olduğunu hızlı bir şekilde gösterir. Bu testler sayesinde, ev tozu, polen, kedi veya köpek tüyü, küf mantarları gibi olası tetikleyiciler arasında hangisinin alerjik reaksiyonlara yol açtığı hakkında bilgi edinilebilir. Solunum fonksiyon testleri ise akciğer kapasitesi hakkında bilgi sağlar ve astım gibi durumların tanısına yardımcı olabilir. Ancak bu testler, uygun yaş grubundaki hastalarda uygulanabilir.

6.Ailede alerji öyküsü var ise yeni doğacak çocukta olmaması için gebelik boyunca alınabilecek önlemler var mıdır?

Bu konuda birçok araştırma yapılmış olsa da, gebelik döneminde alerjinin kesin olarak önlenmesi için kesin bir bilgi veya öneri sunulamamıştır. Ancak sağlıklı bir gebelik sürecinin sürdürülmesi için anne adayına şu önerilerde bulunulabilir:

• Stresten uzak durulması: Gebelik döneminde stresin azaltılması önemlidir. Stresin gebelik üzerinde olumsuz etkileri olabilir, bu yüzden anne adayının stresten mümkün olduğunca uzak durması ve rahatlama tekniklerini kullanması önerilir.
• Normal doğumun tercih edilmesi: Mümkün olduğunda, normal doğumun tercih edilmesi önerilir. Normal doğum, bebeğin doğal bağışıklık sistemini destekleyebilecek yararlı bakterileri almasına yardımcı olabilir.
• Dengeli ve doğal beslenme: Gebelik süresince dengeli ve sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinmek önemlidir. Anne adayının doğal ve besleyici gıdaları tercih etmesi, hem kendi sağlığını hem de bebeğin sağlıklı gelişimini destekler.
• Alkol ve sigaradan uzak durulması: Gebelik döneminde alkol ve sigara tüketimi, anne ve bebeğin sağlığı üzerinde zararlı etkilere sahip olabilir. Bu nedenle, gebelik süresince alkol ve sigaradan kesinlikle uzak durulması gerekmektedir.

Bu öneriler, sağlıklı bir gebelik sürecini desteklemek için genel olarak geçerlidir. Ancak her gebelik farklıdır ve her anne adayının kendi özel durumu göz önünde bulundurularak bir sağlık uzmanına danışması önemlidir.

7.Korona virüs enfeksiyonu alerjik çocuklar için risk midir?

Korona virüsün yanı sıra, diğer solunum yolu enfeksiyonları da alerjik astım hastalarında öksürük ataklarına yol açabilir. Bu durumda, alerjik astımlı bir hastanın, doktorunun önerdiği koruyucu tedaviyi kesintisiz olarak devam ettirmesi önemlidir. Bugüne kadar elde edilen veriler, astım hastalarının çoğunluğunun sağlıklı bireylere benzer şekilde korona virüs enfeksiyonunu atlattığını göstermektedir. Dolayısıyla, alerjik astımlı bireylerin, düzenli tedavi planlarına sadık kalarak sağlık durumlarını korumaları önemlidir.

8.İlaçlı buhar tedavisi veya fısfıs (inhaler) şeklinde ilaç tedavisi önerilen her çocuk astımlı mıdır?

Okul öncesi çocuklarda, viral enfeksiyonlar hışıltı ve öksürük ataklarına yol açabilir. Bu durumda, bu tür durumların tedavi edilmesi gerekebilir. Ancak, çocukların büyüdükçe çoğunda semptomlar azalır ve bu tedavilere olan ihtiyaç ortadan kalkar. Yani, her çocukta bu durumlar astım gibi seyretmez ve tedaviye olan gereklilik bireysel olarak değişebilir.

9.Alerjik süreci tamamıyla sonlandırabilecek kalıcı bir tedavi yöntemi mevcut mudur?

Günümüzde, alerji tedavisinde kullandığımız ilaçlar, sağlıklı bir yaşam sürdürmek için önemlidir. Bununla birlikte, alerjik reaksiyonların tamamen ortadan kaldırılması için aşı (immünoterapi) tedavisi gerekmektedir. Bu tedavi, belirli hasta gruplarında uygun olan durumlarda, hekimin uygun görmesi ve hasta ile birlikte karar verilmesi gereken bir tedavi seçeneğidir.