Psikoterapi Nedir ?
- Psikoterapi Nedir ?
- Psikoterapinin Amacı Nedir?
- Ne Zaman Psikoloğun Kapısını Çalmalı?
- Psikoterapinin Avantajları Nelerdir?
Günlük iş temposu, aile sorumlulukları, sosyal ya da ekonomik problemler veya ansızın yaşanılan yıkıcı olaylar ve kayıplar... Hepsi hayatımızın bir parçası olan ve zaman zaman yaşadığımız durumlardır. Ancak öyle anlar gelir ki tıkanır kalırız ve ayağa kalkıp hayata kaldığımız yerden devam etmek bize çok zor gelir. İşte o zaman birinin kolumuzdan tutup bizi yeniden ayağa kaldırmasına ihtiyacımız olur. Kendi başımıza içinden çıkamadığımız psikolojik problemler söz konusu olduğunda kapısını çalacağımız yer şüphesiz ki psikolog olmalıdır. İnsan davranışı ve zihinsel süreçlerin bilimi olarak bilinen psikoloji, kişilerin yaşamış oldukları manevi sıkıntıları çözmeye ve onları rahatlatmaya odaklanır.
Psikoterapinin Amacı Nedir?
Psikologlar, danışanlarının davranışlarına ve zihinsel süreçlerine odaklanırlar. Ancak sadece bununla kalmayıp yaşanılan sıkıntıların sebeplerini bulmak adına da araştırma sürecine girerler. Psikoterapi, danışan ve psikolog arasında sözel etkileşim demektir. Psikoterapötik bir ilişki biçimi olan psikoterapi ile danışanın yaşamış olduğu sorunlar giderilmeye çalışılır. Kişinin sıkıntıları ya da şikayetlerinin boyutuna ve ihtiyaca göre psikoloğun izleyeceği yol da değişiklik gösterecektir. Bazı durumlarda sadece danışmanlık yani kısa süreli terapi yeterli olurken, bazen de psikoterapi icap edebilmektedir. Psikoterapi süreci danışmanlığa göre daha uzun süren ve detaylı olan bir yolculuktur. Bu teknik ile kişi kendisini daha iyi tanıma, sorunları ile yüzleşme ve yaşadığı sıkıntıların altındaki nedenleri de görme farkındalığına sahip olur. Psikolog, danışanının hayatına dair çok farklı yerlerden çok farklı konularda sorular yöneltebilmektedir. Böylece olaylar arasında bağlantı ve neden-sonuç ilişkisini kurmak mümkün olacaktır.
Ne Zaman Psikoloğun Kapısını Çalmalı?
Bir psikologdan yardım almak için mutlaka ciddi sorunlarınızın olmasına gerek yoktur. Hayat kalitenizin daha iyi olabilmesi, yaşadığınız olaylara rahatlıkla yön verebilmeniz ve kendinizi daha iyi tanıma fırsatı bulabilmeniz için bir psikologdan destek almanız faydalı olacaktır. Ancak bazı durumlarda ise psikolog yardımı kaçınılmaz olabilir. Kişinin tekrar edici olumsuz düşünceleri varsa, kaygı ya da aşırı stres durumu söz konusu ise, sürekli kişinin kafasını negatif düşünceler dolduruyor ve bunun önüne geçemiyorsa, kurtulmak istediği davranışları varsa uzman bir psikoloğun yolunu tutması gerekebilir.
Bazen kişiler; yaşamı, bu hayatta neden var olduğunu, ölümü çok fazla düşünerek kafasına takabilir. Bu tarz düşünceler uzun süre devam ettiğinde kişi için oldukça yıpratıcı bir sürece dönüşebilir. Hiçbir şeye anlam verememek, her şeyin boş ve anlamsız olduğunu düşünmek de bu tarz kişilerin sahip olduğu düşüncelerdendir. Kendini amaçsız ve boşlukta hissedenler için psikolog desteği çok önemlidir. Çünkü kişi böyle ağır ve zor duygular ile bir başına kaldıkça sorun daha da derinleşecek ve çözümsüz hale gelecektir. Takıntılı davranış ve düşüncelere sahip olan kişiler için de psikologlar en doğru adresler olacaktır.
Kimi zaman ise evlilik problemleri, maddi sıkıntılar ya da ani yaşanan kayıplar veya hayatta karşılaşılan travma ve zor süreçler insanların çaresiz ve üzüntü içinde hissetmesine neden olabilir. Gün geçtikçe daha da kötüye giden bu hisler karşısında kişi ne yapacağını bilemez. İşte böyle çıkmaza girilen durumlar gerçek bir sinyaldir.
Psikoterapinin Avantajları Nelerdir?
Psikoterapi konusunda destek alan kişiler zamanla daha bilinçli olmakta ve krizler ile baş edebilme konusunda daha doğru adımlar atabilmektedir. Karşısına çıkan sorunları yönetebilme konusunda kendini güçsüz hisseden bireyler psikoterapi sayesinde daha güçlü duracaktır. Bazen psikoloğa başvuran danışanlar başlangıçta hayattan hiç zevk almayacak hatta ölümü bile düşünecek bir psikolojiye sahip olabilir. Kendini amaçsız, değersiz ve kimsesiz hissediyor olabilir. Psikoterapi, bu ve buna benzer duygu, düşüncelerin ortadan kalkmasını sağlayacaktır. Kişi hayata sıkı sıkıya sarılması, hayattaki zorlukları kabullenmesi ve mücadele etmesi gerektiğini anlayacaktır. Psikoloğun uygun gördüğü süre boyunca psikoterapiye devam edilir ve danışan tamamen olumsuz duygu, düşünce ve davranışlarından kurtulunca psikoterapi sonlandırılabilir. Çoğu kişi bu sürecin sonunda kendini yeniden doğmuş gibi hissettiğini söylemektedir.
Psikoloğa başvurmak asla utanılacak ya da çekinilecek bir durum değildir. Ayrıca ciddi boyutta problemleriniz olmasa dahi zaman zaman rahatlamak ya da biraz daha pozitif olabilmek için psikoterapiden faydalanabilirsiniz. Çünkü psikologlar sizi yargılamadan ve kötü hissettirmeden en doğru yaklaşımlar ile terapiye alarak sorunları çözmek için kendinizi güçlü hissetmenizi sağlayacaktır. Çoğu kişi o kapıdan girdiğinde kendini dipte hissediyor olabilir. Ancak bir kaç seans sonrasında psikoloğunuz sayesinde ayaklarınız yere daha sağlam basıyor olarak hayatınıza devam edeceksiniz.
