Yükleniyor
Obezite Ameliyatları Öncesi Başka Tedavi Seçenekleri Var Mı?

Obezite Ameliyatları Öncesi Başka Tedavi Seçenekleri Var Mı?

  • Obezite Ameliyatları Öncesi Başka Tedavi Seçenekleri Var Mı?
  • Ameliyat İçin Başvuran Ya Da Düşünen Hastalar İçin Temel Önerilerim 

Tıbbi ve cerrahi tedavi olmak üzere iki ana kategoriye ayrılmaktadır. Tıbbi tedavi, egzersiz, davranış terapisi, ilaç tedavisi ve bu tedavi yöntemlerinin kombinasyonu gibi yöntemleri içermektedir. İlk dördü iyi bir irade, iyi bir Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı, iyi bir diyetisyen gerektirir. Obezite tedavisinin etkili olabilmesi için hastaların ilaç tedavisine ek olarak tıbbi beslenme tedavisi ve egzersiz programına bağlı kalmayı kabul etmeleri ve düzenli olarak kontrol randevularına gelmeleri gerekmektedir. 

Ancak, bazı vakalarda, bu tedavi seçeneklerine rağmen hala aşırı obeziteye sahip hastalar için kapalı cerrahi yöntemler giderek daha fazla tercih edilmektedir. Ameliyat için başvuran hastaların ortak iki özelliği bulunmaktadır. İlk olarak, tekrar tekrar diyet yapmış, diyet yoluyla önemli miktarda kilo vermiş ancak daha sonra bu kiloları geri almış ve artık diyet yapmaktan bıkmış olan hastalardır. İkinci olarak, bu hastalar genellikle mümkün olan en kısa sürede ameliyat olmak istemektedirler.

Ameliyat İçin Başvuran Ya Da Düşünen Hastalar İçin Temel Önerilerim 

 -   Obezite ameliyatları estetik ameliyat değildirler ve bizler de estetik cerrah değiliz.

 -   Tüm tıbbi tedavi seçeneklerini deneyerek ameliyata başvuran hastalar, ameliyat öncesindeki süreci daha motive bir şekilde geçirirler ve bu da ameliyat sonrası sürecin daha olumlu ve kaliteli olmasını sağlar.

 -   Obezite tedavisi, çoklu disiplinlerin birlikte takip etmesi gereken bir süreçtir. Endokrinoloji, Cerahi, Diyetisen, Kardioloji, Göğüs Hastalıkları, Psikiatri ve Anestezi ekibinden oluşan deneyimli bir ekip gerektirir. Obezite tedavisinde, Endokrinoloji ve Metabolizma bölümünün merkezi bir rol oynaması gerekmektedir. Hasta akışı cerrahi polikliniklerinden Endokrinoloji bölümlerine doğru değil de, Endokrinoloji bölümlerinden cerahi polikliniklerine doğru olmalıdır.

 -   Ameliyatın yeni hayatlarına açılan bir kapı olduğunu ve sonraki hayatlarında da disiplinli bir yaşam sitilinin çok öneml bir rol oynadığını bilmelidirler. Ameliyat sonrası değişken olmakla birlikte tekrar kilo alma riski ilk 5 yıl için yüzde yirmi civarında olduğunu unutmamalıdırlar.Spor ve aktif hayat olmazsa olmazları olmalıdır.

 -  Laparoskopik olarak gerçekleştirilen obezite ameliyatlarının risklerinin, laparoskopik safra kesesi ve bağırsak ameliyatlarından daha yüksek olmadığı bilinmelidir. Ancak, her yöntemin kendine özgü riskleri olabileceğini bilmek önemlidir. Bu nedenle, ameliyat öncesi cerrahi seçenekler ve potansiyel yan etkiler hastayla birlikte tartışılmalı ve sürece iyi bir hazırlık dönemi verilmelidir.

 -   Cerahi ekibin ve merkezin deneyimi ve kullanılan cihaz seçenekleri de sonuçlarda önemlidir.

İYİ SEÇİLMİŞ OLGULARDA, GEREK OBEZİTENİN GEREKSE DE ŞEKER HASTALIĞININ (DİABET) GÜNÜMÜZDEKİ EN ETKİLİ TEDAVİ YÖNTEMİ CERRAHİDİR."

Yakın bir zaman dilimine kadar Obezite'nin yani "hastalık düzeyinde kilo fazalığının" , gelişmiş ülkelerin ve özellikle de Amerika'nın problemi olduğunu düşünürdük. Bizim toplumumuza çok uzak konular gibi algılanırdı. Ancak yapılan çalışmalar ve gözlemlerimiz; ülkemizin de içinde olduğu gelişmekte olan ülkelerin de çok önemli bir sorunu olduğunu gözler önüne seriyor. 

Aslında tüm Dünya kilo alıyor. XX Large bir nesil geliyor. Günlük hayatımızı kolaylaştırmak için kullanılan birçok eylem aslında bizi hareketsizleştiren alışkanlıklara dönüşebilmektedir. “U tipi” bir hayat yaşıyoruz. Evden çıkıyoruz, asansöre biniyoruz, sonra arabaya, arabayla  işimize ve yine asansör ve yine ev… Temelinde hareketsizlik barındıran konfor bazlı kısır  döngü. Bu tabi abartılı gibi görünebilir ancak hakikaten bedensel aktivite sınırlanmış bir hayat tarzı çok yaygındır. 

Obezitenin birçok nedeni bulunmaktadır, bunlar arasında hareketsizlik, masa başında çalışma ve günlük işlerimizi egzersiz yapmadan halletmeye çalışmak gibi faktörler yer almaktadır. Beslenmemize de dikkat etmiyorsak, stres de yaşıyorsak, çok fazla ilaç tüketiyorsak obezite kaçınılmaz… Paketlenmiş gıda tüketimini de unutmamak gerekiyor. Bir hamburger ve patates kızartması kombinasyonunda yaklaşık 2 bin kalori bulunmaktadır. Oysaki bir insanın günlük kalori ihtiyacı yaklaşık bu kadar. Sonuç olarak obezite kaçınılmaz…Bu yüzden Sağlık Bakanlığı obeziteye karşı yoğun bir çalışma içine girdi. Yeterli mi? Değil. Malesef sonuç ortada…

Bu makaleyi yazmış olan, Prof. Dr. Can Keçe için randevu oluşturun veya bu makale hakkında daha fazla bilgi edinin.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
Bu Sağlık Rehberini Paylaşın
MAKALE YAZARI

Prof. Dr. Can Keçe

Genel Cerrahi

Onkolojik Cerrahi

Gastroenteroloji Cerrahisi

Prof. Dr. Can Keçe Yazılarını İncele

Plastik ve Estetik Cerrahi Hizmetleri

Kategoriler
Devamını Göster
İçeriği Kısalt
İlgili Diğer Makaleler
Devamını Göster
İçeriği Kısalt