
Hemoroid Hastalığında Güncel ve Etkili Tedavi Yöntemleri
- Hemoroid Hastalığında Güncel ve Etkili Tedavi Yöntemleri
- Hemoroid Tipleri ve Evreleri
- Hemoroid Tanısı Nasıl Konur?
- Hemoroid Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar
- Ameliyat Sonrası Dönemde Nelere Dikkat Edilmeli?
- Sonuç Olarak
Hemoroid, halk arasında daha çok "basur" ya da "mayasıl" olarak bilinen ve makat bölgesinde şikâyetlere neden olan oldukça yaygın bir sağlık sorunudur. Bu rahatsızlık, anal kanalın alt kısmındaki damar yastıkçıklarının genişleyip yer değiştirmesiyle ortaya çıkar. Genellikle makat çevresinde ağrı, kanama, kaşıntı, akıntı ve şişlik gibi belirtilerle kendini gösterir. Hemoroid, bireylerin yaşam kalitesini ve günlük aktivitelerini ciddi anlamda etkileyebildiği için erken tanı ve güncel tedavi yöntemleri büyük önem taşır.
Hemoroid Tipleri ve Evreleri
Hemoroidal hastalık, anatomik konumuna göre ikiye ayrılır:
- İç hemoroid (internal hemoroid): Dentate çizginin üst kısmında bulunur.
- Dış hemoroid (external hemoroid): Dentate çizginin alt kısmında yer alır.
Özellikle iç hemoroidler, şikâyetlerin şiddetine göre 4 evrede değerlendirilir:
- 1. derece: Kanama olabilir; dışarı sarkma yoktur.
- 2. derece: Dışkılama sırasında sarkar ama kendiliğinden geri çekilir.
- 3. derece: Sarkar, elle içeri itilebilir.
- 4. derece: Sürekli dışarıda kalır ve içeri itilemez; genellikle komplikasyonludur.
Hemoroid Tanısı Nasıl Konur?
Tanı sürecinde ilk adım, hastanın şikâyetlerini ayrıntılı şekilde dinlemektir. Özellikle rektal kanama, dışkılama alışkanlıklarında değişiklik, ağrı ve kaşıntı sorgulanır. Ardından fizik muayene ve anoskopi yapılır. Gerekli durumlarda (özellikle 50 yaş üzeri hastalarda veya kanama şikâyeti olanlarda), kolonoskopi gibi ileri tetkiklerle kolon ve rektum kanseri gibi diğer ciddi hastalıklar dışlanmalıdır.
Hemoroid Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar
Hemoroid tedavisi, hastalığın evresine ve hastanın genel durumuna göre kişiye özel olarak planlanır. Günümüzde hem medikal (ilaçla) hem de cerrahi birçok etkili yöntem bulunmaktadır.
1. Medikal ve Yaşam Tarzı Destekli Tedavi
1. ve 2. derece hemoroidlerde, genellikle ilk tercih edilen yöntemlerdir. Bu aşamada şu yaklaşımlar önerilir:
- Diyet değişikliği: Lifli beslenme, bol sıvı tüketimi, acı ve baharatlı yiyeceklerden uzak durmak.
- Tuvalet alışkanlıklarının düzenlenmesi: Günlük düzenli dışkılama, uzun süreli ıkınmalardan kaçınmak.
- Topikal ve sistemik ilaçlar: Kortizonlu kremler, lokal anestezikler, venotonik (damar güçlendirici) ilaçlar.
- Ilık su oturma banyosu: Günde birkaç kez 10-15 dakikalık uygulamalarla bölgesel rahatlama sağlanır.
Bu yöntemlerle birçok hasta rahatlama yaşasa da, tekrarlayan şikayetlerde daha ileri tedavilere geçmek gerekebilir.
2. Minimal İnvaziv Müdahaleler
İlaçlara yanıt vermeyen veya 2. ve 3. derece hemoroidlerde, ağrısız ve hızlı iyileşme süresi sunan girişimsel tedaviler devreye girer:
- Lastik Band Ligasyonu: Hemoroid köküne yerleştirilen lastik halka ile doku beslenmesi kesilir, zamanla kuruyup düşer.
- Skleroterapi: Sklerozan madde ile damar büzülmesi sağlanır. Yaşlı ve kan sulandırıcı kullanan hastalar için uygundur.
- Lazer Tedavisi / İnfrared Koagulasyon / Bipolar Diatermi: Isı enerjisiyle damarların küçültülmesi sağlanır. Özellikle lazerle hemoroid tedavisi, daha az ağrılı ve komplikasyonsuz olduğu için son dönemde oldukça yaygınlaşmıştır.
3. Cerrahi Tedavi Seçenekleri
İlerlemiş (3. ve 4. derece) hemoroidler, dış hemoroidal trombozlar ve diğer tedavilere dirençli vakalar için cerrahi yöntemler tercih edilir:
- Konvansiyonel Hemoroidektomi (Milligan-Morgan, Ferguson): En etkili ancak iyileşme süreci daha uzun olan klasik yöntemdir.
- Stapler Hemoroidopeksi (Longo Yöntemi): Hemoroidin yukarıya asılması esasına dayanır. Daha az ağrılıdır, ancak bazı spesifik komplikasyonlar (örneğin makat darlığı) gelişebilir.
- THD (Transanal Hemoroidal Dezarterizasyon): Doppler yardımıyla hemoroidal atardamarların bağlanmasıyla gerçekleştirilir. Minimal invazivdir ve ağrı düzeyi düşüktür.
Ameliyat Sonrası Dönemde Nelere Dikkat Edilmeli?
Cerrahi sonrası iyileşme süreci hastaya göre değişebilir. Ancak genel olarak şu önlemlerle süreci daha rahat geçirmek mümkündür:
- Yara bölgesinin hijyeni sağlanmalı
- Ağrı kontrolü için düzenli ilaç kullanımı
- Lifli beslenmeye devam edilmeli, bol sıvı tüketilmelidir
- Dışkı yumuşatıcı ilaçlar önerilebilir
- Nüksü önlemek adına tuvalet alışkanlıkları ve yaşam tarzı düzenlemeleri kalıcı hale getirilmelidir
Sonuç Olarak
Hemoroid hastalığı her ne kadar yaygın ve rahatsız edici olsa da, günümüzde oldukça etkili ve konforlu tedavi yöntemleriyle başarıyla kontrol altına alınabilmektedir. Erken dönemde hekime başvurarak kişiye özel bir tedavi planı oluşturmak, şikâyetlerin hafiflemesi ve yaşam kalitesinin artması açısından büyük önem taşır.
Op. Dr. Levent Akgün Kazak
Genel Cerrahi Uzmanı