
Erkeklerde Osteoporoz: Gizli ve Sessiz Tehdit
- Erkeklerde Osteoporoz: Gizli ve Sessiz Tehdit
- Osteoporoz Nedir?
- Erkeklerde Osteoporozun Farklılığı
- Genetik Faktörler
- Hormonal Bozukluklar
- Risk Faktörleri
- Tanı Yöntemleri
- Tedavi Yaklaşımı
- Korunma Stratejileri
- Sonuç
Osteoporoz denildiğinde, çoğu insanın aklına yaşlı kadınlar gelir. Ancak bu hastalık, erkekleri de ciddi şekilde etkileyebilir. Klinik pratiğimde, genellikle kırık şikâyetiyle gelen ve tanı konulana dek osteoporozdan habersiz olan pek çok erkek hastayla karşılaşıyorum. Oysa ki, erkeklerde osteoporoz, geç tanı konulması durumunda ciddi sağlık problemlerine yol açabilecek, sıklıkla göz ardı edilen bir durumdur.
Osteoporoz Nedir?
Osteoporoz, kemik mineral yoğunluğunun azalmasıyla karakterize, kemiklerin kırılgan hale geldiği sistemik bir iskelet hastalığıdır. Kemik yapısında mikroskobik düzeyde zayıflık ve delikleşme görülür. Sonuç olarak, en küçük travmalar bile kırığa neden olabilir. Kalça, omurga ve el bileği bu kırıkların en sık görüldüğü bölgelerdir.
Erkeklerde Osteoporozun Farklılığı
Kadınlarda menopoz sonrası östrojenin azalması kemik kaybını hızlandırırken, erkeklerde bu süreç daha yavaş ve sinsi ilerler. Bunun başlıca nedeni, erkeklerde androjen hormonlarının daha uzun süre aktif kalmasıdır. Ancak bu, erkeklerin güvende olduğu anlamına gelmez. Aksine, tanı geciktiği için osteoporoza bağlı kırıkların sonuçları erkeklerde çok daha ciddi olabilir. Kalça kırığı sonrası bir yıl içinde mortalite oranı erkeklerde kadınlara göre iki kat daha fazladır.
Genetik Faktörler
Erkeklerde osteoporozun gelişiminde genetik yatkınlık önemli bir rol oynar. Ailede osteoporoz hikâyesi, özellikle babada veya erkekte kırık öyküsü varsa, bu bireylerin kemik yoğunluğunu düzenli olarak kontrol ettirmesi gerekir. Genetik faktörler, kemik mineral yoğunluğunu etkileyen bazı genetik mutasyonları ve kemik metabolizmasında görevli proteinlerin ekspresyon düzeylerini içerir.
Ayrıca, etnik köken de önemli bir değişkendir. Örneğin, Asyalı ve beyaz ırktan erkeklerde osteoporoz riski daha yüksektir. Afrikalı kökenli erkeklerde ise genetik olarak daha yüksek kemik yoğunluğu olduğu gözlenmiştir.
Hormonal Bozukluklar
Erkeklerde osteoporozun en sık nedenlerinden biri hormonal dengesizliklerdir. Testosteron eksikliği (hipogonadizm), kemik yıkımını hızlandıran ve kemik yapımını yavaşlatan temel faktörlerden biridir. Özellikle yaş ilerledikçe testosteron düzeylerinde azalma görülür. Bu durum "yaşlanmaya bağlı hipogonadizm" olarak tanımlanır ve osteoporoz için risk faktörü oluşturur.
Tiroid hastalıkları, böbrek üstü bezi bozuklukları (örneğin Cushing sendromu), paratiroid hormon düzeylerinde artış (hiperparatiroidizm) gibi endokrinolojik problemler de kemik kaybını hızlandırabilir.
Risk Faktörleri
- Genetik yatkınlık
- Düşük testosteron düzeyleri
- Sedanter yaşam tarzı
- Aşırı alkol ve sigara kullanımı
- Uzun süreli kortikosteroid kullanımı
- Kronik hastalıklar (ör. böbrek, karaciğer veya bağırsak hastalıkları)
- Yetersiz kalsiyum ve D vitamini alımı
Tanı Yöntemleri
Erkeklerde osteoporoz tanısı, kemik mineral yoğunluğunu (BMD) ölçen DEXA (dual energy X-ray absorptiometry) yöntemiyle konulur. Özellikle 70 yaş üstü erkeklerin taramadan geçirilmesi önerilir. Ancak risk faktörleri varsa, bu yaş daha erkene çekilmelidir.
Kan testleriyle:
- Testosteron düzeyi
- Kalsiyum ve fosfor düzeyleri
- D vitamini seviyesi
- Tiroid ve paratiroid hormonları değerlendirilmelidir.
Tedavi Yaklaşımı
Tedavi, altta yatan nedenlerin belirlenmesiyle başlar. Eğer testosteron eksikliği varsa, endokrinoloji uzmanı ile iş birliği içinde hormonal destek gerekebilir. Tedavi yaklaşımları şunlardır:
1. Medikal Tedavi:
- Bifosfonatlar: Kemik yıkımını engeller. (örn. alendronat)
- Denosumab: Özellikle yüksek kırık riski olan hastalarda tercih edilir.
- Teriparatid: Kemik yapımını artırıcı özelliği ile ileri osteoporoz vakalarında etkilidir.
- Testosteron replasman tedavisi: Hipogonadizm saptanmış erkeklerde düşünülmelidir.
2. Egzersiz ve Rehabilitasyon:
- Direnç ve denge egzersizleri kemik sağlığını destekler, düşmeleri önler.
- Kapsamlı fizik tedavi programı, kas-iskelet sistemi kuvvetlendirilerek kırık riski azaltılır.
3. Beslenme:
- Günlük yeterli kalsiyum (1000-1200 mg) ve D vitamini (800-1000 IU) alınmalıdır.
- Alkol ve kafein alımı sınırlanmalıdır.
Korunma Stratejileri
- Düzenli fiziksel aktivite
- Sigara ve alkol kullanımının bırakılması
- Güneş ışığından yeterli faydalanma
- Beslenmeye dikkat edilmesi
- Düşme riskine karşı evde ve çevrede güvenliğin artırılması
Sonuç
Erkeklerde osteoporoz, çoğu zaman geç tanı konan, ancak sonuçları ağır olabilen bir hastalıktır. Genetik yatkınlık ve hormonal dengesizlikler gibi bireysel risk faktörleri göz önünde bulundurularak erken tarama ve müdahale büyük önem taşır. Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları olarak, kemik sağlığının korunması ve yaşam kalitesinin artırılması için bütüncül bir yaklaşım benimsemeliyiz.
Unutmayalım ki kemiklerimizi dışarıdan göremeyiz ama etkilerini yaşamın her anında hissederiz.
Dr. Öğr. Üyesi Elif Berber
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Gözüyle Değerlendirme