Yükleniyor
Plastik Cerrahide Sanat: Da Vinci ve Altın Oran

Plastik Cerrahide Sanat: Da Vinci ve Altın Oran

  • Plastik Cerrahide Sanat: Da Vinci ve Altın Oran
  • "Da Vinci" ve "Altın Oran" Üzerine...
  • İnsan Vücudu ve Estetik Kaygı
  • Bizim İşimiz Sanatsal Bir Değer Taşımaktadır
  • Estetik Cerrahide Hassas Plan Başarıyı Etkiliyor
  • Da Vinci Otuzdan Çok Otopsiye Katıldı Ve Çizimler Yaptı
  • Altın Oranın Önemi
  • Altın Oran Her Yerde

"Da Vinci" ve "Altın Oran" Üzerine...

Plastik Cerrahi," şekillendirmek" veya "bir kalıba uydurmak" anlamına gelen "plasticos" sözcüğünden türetilmiştir. Günümüzde 'güzellik cerrahisi' olarak da bilinen 'estetik cerrahi' uygulamaları ise yine 'plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi' uzmanları tarafından gerçekleştirilir. Estetik cerrahi, rekonstrüktif cerrahiden ve diğer cerrahi disiplinlerden farklı bir yöne sahip bir alan olarak öne çıkar. Diğer cerrahi disiplinler genellikle organ veya sistemlerdeki hastalıkları tedavi etmeye odaklanırken, estetik cerrahi, daha çok güzellik ve estetik kaygılar doğrultusunda yapılan cerrahi müdahalelerle tanınır. Estetik cerrahi, kişinin görünümünün iyileştirilmesine ve güzelleştirilmesine yönelik olarak yeniden biçimlendirilmesi ve şekillendirilmesidir.

Genel olarak sağlıklı olan kişilere yeniden şekillendirme ameliyatları yapan estetik cerrahların teknik mükemmelliğe ve kusursuz teorik bilgiye sahip olma ihtiyaçları, diğer meslektaşlarından farklı boyutlardadır. Estetik cerrahın gerçekleştirdiği ameliyatlar, estetik algının önemli bir odak noktasıdır, bu nedenle cerrahın insan vücuduna yönelik 'ortak bir olumlu estetik algı' hakkında fikir sahibi olması gerekir. Estetik cerrahi, ameliyatlarının temelinde biçimsellik ve güzellikle yakından ilgili olduğundan, estetik algı ve sanatsal bakış açısından uzak olması düşünülemez.

İnsan Vücudu ve Estetik Kaygı

İnsan vücuduyla ilgili estetik kavramı, diğer estetik kavramlar gibi öznel veya nesnel değerlendirmelere açıktır. Ancak asla unutulmamalıdır ki, değerlendirme yöntemi ne olursa olsun, heykel ve resim sanatları başta olmak üzere birçok sanat dalında "insan vücudunun evrensel beğeni toplayan ve kabul gören mükemmel tasvirini oluşturma arayışı" binlerce yıldır devam etmektedir. Bir estetik cerrahın, güzel sanatların yüzyıllardır süren olumlu estetik değerlendirmelerini göz ardı etmesi elbette düşünülemez.

Bizim İşimiz Sanatsal Bir Değer Taşımaktadır

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi eğitimi uzun bir süreci kapsar. Uzmanlık öğrencileri bu süreçte servis, poliklinik ve ameliyathanede hastaların değerlendirmesi, ameliyat öncesi hazırlıklar, ameliyatların uygulanması, ameliyat sonrası bakım, taburcu sonrası hasta takibi gibi konularda diğer uzmanlık öğrencileri gibi uygulamalı eğitim alırlar. Ancak ne yazık ki bu süreçte ve sonraki aşamalarda oran/orantı, denge, simetri/asimetri, boyutsallık gibi kavramların eğitimi, sanatsal bakış açısıyla yer almamaktadır. Oysa estetik cerrahi ameliyatlarının temel amacı bedeni yeniden şekillendirmektir ve bu ameliyatlarda kullanılan kavramlar ile sanatsal temelli kavramlar aynıdır.

Bu nedenle, cerrahın kendi kişisel çabası ve birikimiyle gerçekleştirdiği işe sanatsal bir değer kazandırması mümkündür.

Estetik Cerrahide Hassas Plan Başarıyı Etkiliyor

Estetik Cerrahide şekil verilen nesne canlı insan dokusudur ve bu yüzden çoğu hamlede geri dönüş mümkün değildir. Bu nedenle, ameliyatlarda iyi planlama önemlidir. Estetik cerrahlar sıklıkla çizimlere başvurarak, ameliyat planını oluştururlar, planı hastalara/diğer cerrahlara anlatırlar ve hastaların vücutlarında ameliyat öncesi işaretlemeler yaparlar. İnsan anatomisinin orantılı ve doğru çizimlerini yapabilmek, estetik cerrahlar için belki bir zorunluluk değildir, ancak bu çizimleri yapabilmek büyük kolaylık ve üstünlük sağlayan bir beceri olacaktır.

Da Vinci Otuzdan Çok Otopsiye Katıldı Ve Çizimler Yaptı

Çizim uygulamaları ve tıp dünyasında söz konusu olduğunda, akla ilk gelen isim kuşkusuz Leonardo da Vinci'dir. 1452-1519 yılları arasında yaşayan Leonardo da Vinci, mühendislik, mimari ve matematik alanlarındaki çalışmalarıyla birlikte resim, heykel ve anatomiyle ilgili çalışmalarıyla da tanınmıştır. Da Vinci, bir hekim olmasa da, dönemin şartlarını zorlayarak otuzdan fazla otopsiye bizzat katılarak anatomik çizimler oluşturmak amacıyla büyük bir çaba göstermiştir.

Yüzyıllar boyunca referans olarak kabul edilecek kadar kusursuza yakın anatomik çizimler oluşturmasının temel nedeni, katıldığı otopsiler esnasında yaptığı detaylı gözlemlerdir. Ölümsüz eserler ortaya koymasında en büyük etken, edindiği anatomi bilgisini eşine az rastlanır bir ustalıkla matematik, resim ve heykel sanatlarında kullanmış olmasıdır.

Altın Oranın Önemi

Da Vinci'nin çalışmalarında matematiksel mükemmelliği kovaladığı bilinir. Bu nedenle 'altın oran' konusuna önem vermiştir.

'Altın Oran'ın ilk olarak kim tarafından kullanıldığı tam olarak bilinmese de, Eski Mısırlılar ve Yunanlılar tarafından keşfedilmiş olması muhtemeldir. İlk olarak milattan önce dördüncü asırda Öklid, bir doğruyu 0,618339... noktasından bölmekten bahsetmiştir. Bunu "bir doğruyu ekstrem ve önemli oranda bölmek" olarak isimlendirmiştir. Mısır uygarlığının önemli yapılarından olan Keops Piramidi ve diğer piramitler ile Yunan uygarlığının ünlü yapıtı Parthenon tapınağının tasarımları da altın orana dayanarak yapılmıştır.

Altın Oran Her Yerde

İşte bu oran 1,618'e yani 'Altın Oran' olarak da bilinen 'fi sayısı'na karşılık gelir. DNA molekülünün yapısından, devasa galaksilerin şekline kadar birçok yerde Altın Oran'a rastlamak mümkündür. İnsan vücudunda da bu oran mevcuttur. Baş-umblikus (göbek çukuru) ve umblikus-ayak mesafesinin tüm vücudun uzunluğuna oranı, Altın Oran'a yakındır. İnsan yüzünde de birçok Altın Oran bulunur. Yatay olarak çizilen iki çizgi, dudaklar arasında ve burun ucundan geçerek çene ucu ile gözler arasındaki mesafeyi, Altın Oran'a yakın bir şekilde bölmektedir. Ayrıca, burun genişliği, pupiller ile burun ucu arası mesafe ve pupiller arası mesafeler de Altın Oran ilişkisi içindedir. Yüz bölgesine yandan bakıldığında, oral komissuralar, çene, burun ucu, gözler ve kaşlar arasındaki çeşitli mesafelerin Altın Oran ile uyumlu olduğu gözlemlenir. İnsan ırklarının vücut formlarına ait olumlu estetik algıyı tek bir oranla (Altın Oran) sınırlamak doğru olamaz. Ayrıca, uygun miktarda ve yerinde olan orantısızlıklar ve asimetriler güzellik algısını artırıcı bir rol oynayabilirler. Hatta bazen, alt birimlere ayrıldığında ideal olmayan bir yüz yapısı bile bütün olarak güzel ve çekici olarak değerlendirilebilir.

Estetik cerrahın ameliyat esnasında daha doğru ve kolay karar vermesini sağlayacak olan şey, yine de, vücut ve yüzdeki uygun oranlar hakkında bilgi sahibi olmasıdır. Cerrah, bu bilgiler sayesinde meslek uygulamalarında daha iyi sonuçlar elde edebilir. Teknik bilgiye ve tecrübeye olan gereksinim, cerrahi pratiğin en üst düzeyindedir. Cerrahın amaçladığı hedef, karşılaştığı bir hastalığı veya bozukluğu düzeltme sürecinde kusursuzu yakalamak olmalıdır. Bunu yaparken, zamana, topluma, kontrol edemeyeceği daha birçok etkene ve özellikle hastaya ait değişimlere iyi bir şekilde adapte olabilmelidir.

İşte tam bu noktada, yapılan işe sanatsal bir yaklaşım getirmek önem kazanır. Çünkü içinde sanat olmayan her şey bir şekilde eksik kalmıştır ve bütüncül bir yaklaşım ancak sanat ile mümkün olabilir. Estetik cerrahi söz konusu olduğunda, şüphesiz bu gereksinim daha hissedilir hale gelmektedir.

Bu makaleyi yazmış olan, Doç. Dr. Çağlayan Yağmur için randevu oluşturun veya bu makale hakkında daha fazla bilgi edinin.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
Bu Sağlık Rehberini Paylaşın
MAKALE YAZARI

Doç. Dr. Çağlayan Yağmur

Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi

Doç. Dr. Çağlayan Yağmur Yazılarını İncele

Plastik ve Estetik Cerrahi Hizmetleri

Kategoriler
Devamını Göster
İçeriği Kısalt
İlgili Diğer Makaleler
Devamını Göster
İçeriği Kısalt