
Periodontal Tedavi Kimler İçin Gereklidir?
- Periodontal Tedavi Kimler İçin Gereklidir?
- Periodontal Tedavi Kimler İçin Gereklidir?
- Sonuç Olarak…
Periodontoloji uzmanı olarak ağız sağlığının yalnızca dişlerle sınırlı olmadığını, dişleri çevreleyen dokuların sağlığının da en az dişlerin kendisi kadar önemli olduğunu her fırsatta vurguluyorum. Diş etleri, alveol kemiği, periodontal ligament ve sement gibi destek dokuların sağlığı, genel diş sağlığının temel taşını oluşturur. Bu destek dokuların hastalıkları ise "periodontal hastalıklar" olarak tanımlanır ve tedavi edilmediği takdirde diş kaybına kadar ilerleyen ciddi sonuçlar doğurabilir. Peki, periodontal tedavi kimler için gereklidir? Bu sorunun yanıtını hem bilimsel hem de klinik deneyimlerime dayanarak detaylandırmak istiyorum.
Periodontal Tedavi Kimler İçin Gereklidir?
1. Diş Eti Kanaması Olanlar: Hastalarımın çoğu, dişlerini fırçalarken ya da sert bir şey ısırdıklarında diş etlerinde kanama fark ettiklerinde endişelenirler. Oysa bu durum, çoğunlukla gingivitis yani diş eti iltihabının ilk belirtisidir. Gingivitis, erken dönemde teşhis edilip tedavi edilirse tamamen geri döndürülebilir. Ancak ihmal edilirse, iltihap daha derin dokulara yayılır ve periodontitis dediğimiz daha ciddi bir forma dönüşür. Bu noktada sadece klasik temizlik işlemi yeterli olmaz, kapsamlı periodontal tedaviler gerekebilir.
2. Diş Eti Çekilmesi Yaşayanlar: Diş etinin geriye çekilmesi, dişlerin boyunun uzamış gibi görünmesine, kök yüzeylerinin açığa çıkmasına ve hassasiyet gelişmesine neden olur. Diş eti çekilmesi sadece estetik bir problem değil, aynı zamanda işlevsel bir sorundur. Bu durum genellikle uzun süreli iltihap sonucu oluşur. Periodontal tedavi ile hem ilerleyiş durdurulabilir hem de bazı durumlarda cerrahi müdahalelerle diş eti seviyesi yeniden düzenlenebilir.
3. Ağızda Kötü Koku (Halitozis) Şikayeti Olanlar: Ağız kokusunun en yaygın nedenlerinden biri, diş ve diş eti çevresinde biriken bakteri plağı ve iltihaplı dokulardır. Bu tip hastalarda sadece ağız kokusunu bastırmaya yönelik ürünler kullanmak yeterli değildir. Altta yatan neden periodontal bir hastalık ise, profesyonel bir tedavi planı oluşturulması gerekir. Derin temizlik, kök yüzeyi düzleştirme ve gerekirse antibakteriyel uygulamalarla sorunun kaynağına inmek şarttır.
4. Dişlerinde Sallanma Hissedenler: Dişlerin sallanması, periodontal dokuların büyük oranda hasar gördüğüne işaret eder. Genellikle ileri seviye periodontitis hastalarında görülür. Bu durumun tedavisi ihmal edilirse, diş kayıpları kaçınılmaz olur. Bu aşamada, periodontal tedaviye ek olarak, bazı dişlerin sabitlenmesi (splintleme) ve destek cerrahiler gerekebilir.
5. Sistemik Hastalığı Olanlar (Diyabet, Kalp Hastalıkları, Gebelik vb.): Periodontal hastalıklar, sadece ağız içi bir sorun değildir. Diyabet hastalarında periodontal hastalıklar daha hızlı ilerler ve tedavisi de daha zordur. Aynı şekilde, kalp damar hastalıklarıyla periodontitis arasında güçlü bir ilişki olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Gebelikte görülen hormonal değişiklikler de diş etlerinin iltihaplanmasını kolaylaştırır. Bu nedenle sistemik hastalıkları olan bireylerde periodontal muayene daha büyük önem taşır. Bu grup hastalar için düzenli profesyonel bakım ve kişiselleştirilmiş periodontal tedavi planları şarttır.
6. Sigara Kullananlar: Sigara, ağız içerisindeki damarları daraltarak diş eti kanamalarını maskeleyebilir. Yani hasta her şeyin yolunda olduğunu düşünebilir. Oysa altta ilerleyen ciddi bir periodontitis olabilir. Sigara içen bireylerde bağışıklık sistemi baskılandığı için iyileşme süreci de gecikir. Bu nedenle, sigara kullanıcılarında hem hastalığın teşhisi hem de tedavisi daha karmaşıktır ve bu hastalar mutlaka periyodik kontrollerle takip edilmelidir.
7. Ortodontik Tedavi Görenler: Diş teli kullanan bireylerde ağız hijyenini sağlamak daha zordur. Braketlerin etrafında bakteri plağı birikmesi kolaylaşır ve bu da diş eti iltihabına yol açabilir. Bu hastalarda düzenli profesyonel diş taşı temizliği ve gerektiğinde periodontal tedaviler uygulanmalıdır. Ortodontik tedavinin başarılı olabilmesi için diş etlerinin sağlıklı olması zorunludur.
8. Genetik Yatkınlığı Olanlar: Bazı bireylerde ağız hijyenine dikkat edilmesine rağmen agresif seyirli periodontitis gelişebilir. Bu durumun altında genetik yatkınlık olabilir. Ailede erken yaşta diş kaybı öyküsü olan kişilerde, genç yaşta başlayan ve hızla ilerleyen periodontal problemler gözlemlenebilir. Bu bireyler mutlaka erken yaşta bir periodontoloji uzmanı tarafından değerlendirilmeli ve önleyici tedavi planına alınmalıdır.
Sonuç Olarak…
Periodontal tedavi, yalnızca ağızda mevcut bir iltihap olduğunda değil, risk altındaki bireylerde önleyici amaçla da gereklidir. Periodontal hastalıklar genellikle ağrısız ilerlediği için hastalar uzun süre fark etmeyebilir. Bu nedenle, erken teşhis ve düzenli kontroller, dişlerin ömür boyu ağızda kalabilmesi adına büyük önem taşır.
Bir periodontoloji uzmanı olarak hastalarıma her zaman söylediğim gibi:
"Dişlerinizi kaybetmeden önce diş etlerinize sahip çıkın."
Ağzınızda fark ettiğiniz en küçük değişikliği bile ciddiye alarak bir uzmana başvurmanız, uzun vadede sizi büyük sorunlardan koruyabilir. Sağlıklı diş etleri, sağlıklı bir yaşamın kapısını aralar.
Prof. Dr. Elif Eser ACAREL
Periodontoloji Uzmanı