Yükleniyor
Tenisçi Dirseği: Parmaklarda ve Ellerde Güçsüzlük Yapar Mı?

Tenisçi Dirseği: Parmaklarda ve Ellerde Güçsüzlük Yapar Mı?

  • Tenisçi Dirseği: Parmaklarda ve Ellerde Güçsüzlük Yapar Mı?
  • Nedenleri
  • Belirtileri
  • Tedavi Yöntemleri
  • Tedavi Sonrası Dönem
  • Sonuç

Meslek hayatım boyunca, tenisçi dirseği olarak bilinen lateral epikondilit, hastaların yaşam kalitesini etkileyen ve sabırlı bir tedavi süreci gerektiren klinik tabloların başında gelir. Görünürde basit bir kas-iskelet sistemi sorunu gibi dursa da, altta yatan mekanizmalar ve tedaviye yanıt değişkenliği nedeniyle detaylı bir değerlendirme şarttır.

Nedenleri

Tenisçi dirseği; ön kol ekstansör kaslarının tekrarlayan şekilde zorlanması sonucu, dirsek dış kısmındaki tendonların mikro yırtılması ve dejenerasyonu ile ortaya çıkar.
Bazı yaygın nedenleri şunlardır:

  • El bileği ve dirseğin yoğun kullanımı (örn. marangozluk, temizlik işleri, klavye-mouse kullanımı)
  • Tekrarlayan kavrama veya burkulma hareketleri
  • Hatalı spor teknikleri (özellikle raket sporlarında)
  • Kötü ergonomik koşullar
  • Yaşla birlikte azalan tendon elastikiyeti

Belirtileri

Tanı koyarken hastaların klinik ifadeleri çok belirleyicidir.
Sık karşılaştığım belirtiler:

  • Dirsek dış tarafında hassasiyet ve ağrı
  • Kavrama sırasında güçsüzlük hissi
  • El sıkma, kapı açma gibi günlük hareketlerde zorlanma
  • Özellikle parmaklara kadar yayılan ağrı veya sızlama
  • Bazı olgularda, ellerde ve parmaklarda uyuşma ve karıncalanma hissi (eğer sinir yapıları da etkilenmişse)

Bu uyuşma ve güçsüzlük şikayetleri özellikle median veya radial sinirlerle ilişkili olabileceği için dikkatli bir değerlendirme yapılmalı, gerekirse elektrofizyolojik testlere başvurulmalıdır.

Tedavi Yöntemleri

Tedavi sürecini bireyin şikâyet düzeyine, aktivite düzeyine ve yapısal özelliklerine göre şekillendirmek gerekir. Kendi pratiğimde kullandığım etkili yöntemler şu şekilde:

  • ESWT (Şok Dalga Tedavisi): Yüksek frekanslı ses dalgalarının problemli tendon bölgesine uygulanması ile hücresel onarım teşvik edilir. Ağrıyı azaltıcı ve inflamasyonu yatıştırıcı etkileri vardır.
  • PRP (Platelet Rich Plasma): Hastanın kendi kanından elde edilen zengin trombosit içerikli plazma, hasarlı dokuya enjekte edilir. Doku yenilenmesini destekler. Özellikle kronik vakalarda oldukça umut vericidir.
  • Osteopatik Manuel Terapi: Vücudu bir bütün olarak değerlendiren bu yaklaşımda, kas ve fasya sistemindeki gerginlikleri azaltarak dolaşımı düzenleriz. Boyun, omuz ve sinir hattındaki biyomekanik sorunlar da hedeflenir.
  • Epikondilit Bandajı: Dirsek çevresine uygulanan özel elastik bandaj, tendon üzerindeki yükü azaltarak ağrının hafiflemesine katkı sağlar. Günlük aktivitelerde daha konforlu hareket etmeye yardımcı olur.
  • Atel Uygulaması: Gece kullanımı veya akut ağrı dönemlerinde, bilek ve dirseği sabitleyici özellikteki ateller ile bölge dinlendirilir. Mikrotravmaların önlenmesine ve tendon iyileşmesine destek verir.
  • Egzersiz ve Rehabilitasyon: Germe ve kuvvetlendirme egzersizleri ile tendon yüklenmesi azaltılır. Fonksiyonel geri kazanım için bireyselleştirilmiş fizyoterapi programları uygulanır.
  • Ergonomik Düzenleme: Hastanın çalışma alanı ve günlük aktiviteleri gözden geçirilerek risk oluşturan alışkanlıklar belirlenir. Uygun oturma pozisyonları, klavye yükseklikleri ve dinlenme aralıkları önerilir.

Tedavi Sonrası Dönem

Tenisçi dirseği tedavisinden sonra hastaların büyük çoğunluğu ağrıda belirgin azalma ve fonksiyonel iyileşme bildirir. Ancak bu dönem en az aktif tedavi kadar önemlidir; zira nüks riskinin azaltılması, kazanımların kalıcı hale gelmesi ve kas-tendon dengesinin korunması bu evrede şekillenir.

Tedavi sonrası dönemde dikkat edilmesi gereken başlıca noktalar şunlardır:

  • Kademeli Aktiviteye Dönüş: Dirseğe binen yük birdenbire artırılmamalı; günlük işler kademeli olarak programa dahil edilmelidir.
  • Egzersizlerin Devamlılığı: Fizyoterapist eşliğinde öğrenilen germe ve güçlendirme egzersizleri aksatılmadan sürdürülmelidir. Özellikle ön kol kaslarının dengesi korunmalıdır.
  • Ergonomik Alışkanlıkların Pekiştirilmesi: Klavye-mouse kullanımı, masa düzeni gibi başlıca risk faktörlerine yönelik alınan önlemler kalıcı hale getirilmelidir.
  • Psikolojik Destek ve Sabır: Kronik ağrı geçmişi olan hastalarda tedavi sonrası dönemde psikolojik faktörler de etkilidir. Moral ve motivasyon, iyileşmeyi doğrudan etkileyebilir.
  • Takip Randevuları: Uzman kontrolüyle iyileşme süreci izlenmeli, gerekirse tedaviye destek amaçlı kısa periyotlar planlanmalıdır.

Kimi zaman ağrının kısmen geri döndüğü gözlenebilir; bu durumlarda genellikle kısa süreli fizyoterapi ve yaşam tarzı düzenlemeleriyle yeniden kontrol sağlanır. Hastanın 

Sonuç

Tenisçi dirseği; erken tanı, doğru tedavi ve hasta uyumu ile çoğunlukla kontrol altına alınabilir. Bununla birlikte, sabır ve süreklilik gerektiren bir süreçtir. Hedefimiz yalnızca ağrıyı azaltmak değil, fonksiyonu geri kazandırmak ve kişinin yaşam kalitesini artırmaktır.

Her hasta biriciktir; dolayısıyla tedavi de standart değil, bireye özgü olmalıdır. Rehabilitasyonda bilim kadar empati de önemlidir.

Dr. Öğr. Üyesi Elif Berber

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı

Bu makaleyi yazmış olan, Dr. Öğr. Üyesi Elif Berber için randevu oluşturun veya bu makale hakkında daha fazla bilgi edinin.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
Bu Sağlık Rehberini Paylaşın
MAKALE YAZARI

Dr. Öğr. Üyesi Elif Berber

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

Dr. Öğr. Üyesi Elif Berber Yazılarını İncele

Plastik ve Estetik Cerrahi Hizmetleri

Kategoriler
Devamını Göster
İçeriği Kısalt
İlgili Diğer Makaleler
Devamını Göster
İçeriği Kısalt