
Fizik Tedavide Yüksek Yoğunluklu Lazer Uygulamaları
- Fizik Tedavide Yüksek Yoğunluklu Lazer Uygulamaları
- Lazerin Etki Mekanizması
- Klinik Kullanım Alanları
- Tedavi Süreci
- Avantajları
- Sonuç
Fizik tedavi ve rehabilitasyon alanında teknolojinin ilerlemesi, kronik ve akut kas-iskelet sistemi hastalıklarının tedavisinde bize yeni olanaklar sunmaktadır. Bu yeniliklerden biri de yüksek yoğunluklu lazer uygulamalarıdır. Geleneksel lazer tedavilerinden farklı olarak daha derin dokulara nüfuz edebilmesi ve kısa sürede etkili sonuçlar ortaya koyabilmesi sayesinde, özellikle son yıllarda birçok kas-iskelet sistemi patolojisinin tedavi protokollerinde önemli bir yer edinmiştir.
Lazerin Etki Mekanizması
Yüksek yoğunluklu lazer cihazları, belirli dalga boyundaki ışığı yüksek enerjiyle dokuya iletir. Bu ışık hücresel düzeyde biyostimülasyon sağlayarak, iyileşme sürecini hızlandırır. Fototermal ve fotomekanik etkileriyle:
- Ödem çözücü bir etki gösterir, dokularda birikmiş sıvının dolaşıma katılmasını kolaylaştırır.
- Dolaşımı artırıcı özelliğiyle kan akımını hızlandırır, böylece oksijen ve besin maddelerinin dokuya ulaşmasını sağlar.
- Ağrıyı geçirici etkiyle sinir uçlarındaki ağrı iletimini baskılar ve endorfin salınımını artırır.
- Dokuyu yenileyici etkisiyle hücre metabolizmasını uyarır, fibroblast aktivitesini artırır ve kolajen sentezini tetikleyerek doku onarımını hızlandırır.
Klinik Kullanım Alanları
Fizik tedavide yüksek yoğunluklu lazer uygulamaları, çok geniş bir hasta grubunda tercih edilmektedir. Başlıca kullanım alanlarını şöyle sıralayabiliriz:
- Kas-iskelet sistemi yaralanmaları: Kas zorlanmaları, bağ yaralanmaları ve tendon lezyonlarında hızlı iyileşme sağlanır.
- Eklem hastalıkları: Diz, omuz ve kalça gibi büyük eklemlerdeki kireçlenme (osteoartrit) ağrılarında etkili bir şekilde kullanılmaktadır.
- Bel ve boyun fıtıkları: Sinir basısına bağlı gelişen ağrının hafifletilmesinde yardımcı olur.
- Spor yaralanmaları: Sporcuların kas yırtıkları, ödem ve morluklarının tedavisinde, spora dönüş sürelerini kısaltır.
- Yara ve doku iyileşmesi: Kronik yaralar, cerrahi sonrası iyileşme süreçleri ve cilt bütünlüğünün yeniden sağlanmasında önemli katkılar sağlar.
Tedavi Süreci
Yüksek yoğunluklu lazer tedavisi, hastaya göre planlanan seanslar şeklinde uygulanır. Seans süresi genellikle 5–15 dakika arasında değişir. Uygulama sırasında hasta herhangi bir ağrı hissetmez; yalnızca hafif bir sıcaklık duyumu söz konusu olabilir. Tedavi, non-invaziv bir yöntem olduğu için günlük yaşamı kısıtlamaz, diğer fizik tedavi modaliteleriyle birlikte güvenle kullanılabilir.
Avantajları
- Hızlı sonuç alınabilmesi
- İnvaziv olmayan, ağrısız bir yöntem olması
- Derin dokulara kadar etki gösterebilmesi
- İlaç kullanımını azaltması
- İyileşme sürecini kısaltması
Sonuç
Biz fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları için yüksek yoğunluklu lazer uygulamaları, hem akut hem de kronik kas-iskelet sistemi hastalıklarında ödem çözücü, dolaşımı artırıcı, ağrıyı geçirici ve dokuyu yenileyici etkileri sayesinde güçlü bir tedavi seçeneği sunmaktadır. Hastalarımızın yaşam kalitesini artıran, iyileşme sürelerini kısaltan ve günlük yaşam aktivitelerine daha hızlı dönmelerini sağlayan bu yöntem, modern fizik tedavinin en değerli araçlarından biri haline gelmiştir.
Dr. Öğr. Üyesi Elif Berber
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı